Unnamed: 0
int64 0
4.73M
| en
stringlengths 1
5.14k
⌀ | tr
stringlengths 1
5.13k
|
---|---|---|
0 | When he tried to lift 180 pounds, it killed him. | Öyle mi? Evet. Umarım, araya girmiyorumdur. |
1 | I knocked it out of his hand. | Eline vurup telefonu düşürdüm. |
2 | Not every night. | Her gece değil. |
3 | In accordance with our law, you will be burned at the stake. | Yasalarımız gereğince, kazıkta yakılacaksın. |
4 | Good, people don't revolt when they're scared. | Güzel, insanlar korktuğunda başkaldırmazlar. |
5 | Say hello to my little friend. | Dur bakalım orada. Seni küçük fırlama. |
6 | I need you to pack a bag for you and John. | John ve kendin için bir çanta hazırlamanı istiyorum. |
7 | You hungry? | Karnın aç mı? |
8 | Boom, boom, you know what I mean? | Anladın mı? |
9 | Checking! | 38. Birim Kontrol edin! |
10 | - Hi guys. | - Merhaba çocuklar. |
11 | Hello? | Merhaba? |
12 | - ( rock music playing ) - ( chattering ) | Bakın kim dönmüş. Daha önce için çok özür dilerim, Alex. Acil durum kontrol altına alındı. |
13 | Sydney Briar is alive | Sydney Briar hayatta. |
14 | And what we've done is use the word "water" to tag that moment, that bit of activity. | Bizim yaptığımız "su" kelimesi ile o anı, o aktiviteyi etiketlemek. |
15 | I think you know exactly how you feel. | Bence ne hissettiğini kesinlikle biliyorsun. |
16 | Shannon's lungs went to a young dad who got cancer even though he never smoked. | Shannon'ın akciğeri, sigara içmemesine rağmen kanser olan genç bir babaya gitti. |
17 | Shit. | Siktir. |
18 | A fact came out of MIT, couple of years ago. Ken Hale, who's a linguist, said that of the 6,000 languages spoken on Earth right now, 3,000 aren't spoken by the children. | Bir gerçek bir kaç yıl önce MIT'de ortaya çıktı. Bir dilbilimci olan Ken Hale şu anda dünyada 6.000 dilin konuşulduğunu söylüyor, 3.000 dil artık çocuklar tarafından konuşulmuyor. |
19 | No. | Hayır. |
20 | Your majesty | Majesteleri! |
21 | It's okay. | Sorun yok. |
22 | Uh, thanks, uh... but i-I'm just on my way up north. | Teşekkürler. Kuzeye doğru gidiyorum. |
23 | That is a very nice suit. | Çok güzel bir takım. |
24 | That's it, Tony? Only one word? | Sadece tek bir kelime mi söyleyeceksin? |
25 | All right, let's get serious. | - Etmediğimi kim söyledi? - Pekala, biraz ciddileşelim. |
26 | A boat's a boat, but the mystery box could be anything. | -Bot bottur ama burada herhangi birşey çıkabilir |
27 | Griffin, it's me. It's Lena. | - Benim Griffin, Lena. |
28 | It's right there! | Orada biliyorum! |
29 | Glory, come on. | Glory hadi. |
30 | So are you. | Sen de öyle. |
31 | Nice to believe that. | Buna inanmak güzel. |
32 | It's not even that high. | O kadar yüksek bile değil. |
33 | Turkey's Erdogan holds talks with Armenia's president in Washington. | Türk lider Erdoğan Ermenistan cumhurbaşkanıyla Washington'da bir araya geldi. |
34 | See, whenever I come back here, I'm a trustee, which means I get to move around a lot. | Buraya geri döndüğümde, güvenilir biriydim, yani çok dolaşmam gerekiyordu. |
35 | Charlie! | Charlie! |
36 | That's not the road I thought you were gonna take here, but okay. (STUTTERS) | Böyle bir seçim yapacağın aklıma gelmezdi ama, ne yapalım. |
37 | - Me too, meat bag. | -Ben de, et kafa. |
38 | I'm sorry about that. | - Çok üzgünüm. |
39 | I will go and see Mr. Sutter again, see if he can't shed some more light on the situation. You pay a visit to Mrs. Sutter. | Ben, Bay Sutter mevzuyu biraz daha aydınlatabilir mi, onu öğrenmeye giderken, sen de git Bayan Sutter'la konuş. |
40 | Maybe not: | Belki de geçiremeyebiliriz. |
41 | How do you feel? | Daha iyiyim. |
42 | Not food, obviously. | Yemek olmadığı çok açık. |
43 | Baluken was discharged on January 30, 2017. | Son olarak dün de HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken tahliye edildi. |
44 | Here is your brother. | Burada sana kardeş. |
45 | I tried. | Denedim. |
46 | Nathan! | Nathan! |
47 | Turn out your pockets and handbags and give your names and addresses, then you will be formally charged. | Cepler ve çantalar aranacak isim ve adres tesbiti yapılacak. daha sonra resmi işlem yapılacaktır.. |
48 | Listen, I'm not quite ready to raise the alarms, but... | Dinle, ortalığı velveleye vermek istemem ancak... |
49 | I can only stay a moment. | Çok az kalabilirim. |
50 | THE BODY WILL BE RELEASED BY THE AUTHORITIES SOMETIME THIS WEEK. | Cenazesi bu hafta bir ara yetkili kişiler tarafından toprağa verilecektir. |
51 | Besides, I'm gonna be soaking' up deals and showing off my medals. | Ayrıca bunun üstesinden geleceğim ve madalyalarımı gösteriyor olacağım. |
52 | What? | - Neyi? |
53 | First things first, we should find the guy. | İlk önce resimdeki adamı bulmamız gerek. |
54 | - Yeah. | - Evet. |
55 | How d-- Yes. | Nasıl.. Evet. |
56 | Keller's not an easy one to con. | Keller, oyuna getirilmesi kolay olmayan kimselerden. |
57 | After the meeting, the two met with US Defence Secretary Donald Rumsfeld. | Toplantıdan sonra ikili, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ile bir araya geldi. |
58 | Don't even think about it, Charlie. | Aklından bile geçirme, Charlie. |
59 | - Who the hell is "He"? | - Kimden bahsediyorsun? |
60 | Interpol contacted us. | Interpol bizimle bağlantıya geçti. |
61 | We're on it. | Tamam, tamam biz halledeceğiz. |
62 | It really was a very nice restaurant, wasn't it? | Gerçekten çok güzel bir restorandı, değil mi? |
63 | I'm ice- skating with one and going to a staged reading of Godspell with the other. | Bir tanesiyle buz patenine gideceğim ve diğeriyle de Godspell'in piyes okumasına gideceğim. |
64 | Give me 20 cc's of morphine. | Bana 20 cc morfin ver. |
65 | You almost died, damn cow. | Neredeyse ölmüştün, dişi domuz. |
66 | That... | Bu... |
67 | It was a noble initiative, sergeant Mueller. | Asil bir girişimdi, çavuş Mueller. |
68 | For you to grant us your mercy? | Ne yapmamız gerekiyor Lütfunu haketmemiz için |
69 | I'm sorry it's taken so long. | Çok sürdü, pardon. |
70 | He said everyone he gets close to commits suicide. | Yakınlaştığı herkesin intihar ettiğini söyledi. |
71 | Yes. | Evet. |
72 | Yes. | - Evet. |
73 | Soon the sun will kill us. | Yakında güneş bizi öldürecek. |
74 | Thank you, joe. | Teşekkür ederim, Joe. |
75 | "Currently it´s susceptible to high levels of moisture and humidity." | Mevcut sistem yüksek derecedeki nem ve rutubete karşı hassas durumdadır. |
76 | And this is what happened. | O an hissettiklerim şöyleydi: |
77 | That guy was acting so strange, like he knew you or something. | Oradaki eleman çok garip davranıyordu. Sanki seni tanıyor gibiydi. |
78 | That one stands for royalty in this part of Egypt. | Oradaki Mısır'ın bu tarafındaki kraliyet anlamına geliyor. |
79 | License and registration, please. | Ehliyet ve ruhsat, lütfen. |
80 | Are you nuts? | Sen kaçık mısın? |
81 | Heroes in the half-shell. - Okay. | - Yarıkabuklu kahramanlar. |
82 | Sure. | Elbette. |
83 | Hey, hombre. | Baksana, hacı. |
84 | Yeah. / You, uh, evacuated me. | -Evet? Beni siz tahliye etmiştiniz. |
85 | Uh, yeah. | Evet. |
86 | Come on, I know you can do it. | Yapabilirsin. Haydi, yapabileceğini biliyorum. Borcumuz ne kadar, 1000 mi? |
87 | Help me! | Jim, lütfen. |
88 | I wantyou to check Darcet's accounts. | Darcet'in hesaplarına bakmanı istiyorum. |
89 | Okay, um... | Pekâlâ... |
90 | In the car. | Arabayla. |
91 | How do we know that these dinosaurs are hundreds of millions of years old? | Bu dinazorların yüzlerce milyon yaşında olduklarını nasıl bilebiliyoruz? |
92 | Because this good will is unconsciously picked up by other people, and it creates trust, and trust creates a lot of good working relationships. | Bu iyi niyetiniz farkında olmadan diğer insanlar tarafından anlaşılacaktır ve güven yaratacaktır, ve güven iyi çalışma ilişkileri oluşturur. |
93 | Look, my time's almost up here. | Bakın, burada zamanım tükenmek üzere. |
94 | I don't know. | Bilmiyorum. |
95 | I should have seen you earlier, shouldn't I? | Seninle daha önce görüşmüş olmalıydım, değil mi? |
96 | Yeah. | Tamam. |
97 | You know what? It's not worth it. | Baksana, buna değmez. |
98 | - It has been said. | Görünüşe göre öyle. |
99 | culture,global issues,language | culture,global issues,language |
End of preview. Expand
in Data Studio
README.md exists but content is empty.
- Downloads last month
- 53